Etkileyici sozler
BAZEN SUSARSIN OLMAZ, BAZEN GÖRÜRSÜN DOKUNMAZ. BEN SENİ ÖYLE BİR SEVDİM Kİ SENDEN ALA BEN OLMAZ…
1.iyi bir kadınla iyi bir erkek birlikte değildir.çünkü kadınlar kötü erkeklere aşık olup iyi erkeklerle dertleşir.
2.bir yüzün güzelliği tebessümde yatar diye düşünüyorum: eğer gülümseme yüzü daha da çekici kılıyorsa, o güzel bir yüzdür; eğer tebessüme rağmen yüz aynı kalıp değişmiyorsa, sıradan bir yüzdür; eğer tebessüm güzelliği bozuyorsa, o yüz çirkindir.
3.Bir “kurbağa testi”nden çıktı gençliğimin bitiş düdüğü… “cadı masalları” çağındayız, kötülerin şiirlerini söylüyor şarkılar.
4.bana insanlardan mı bahsediyorsun? insanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir
5.güzel kadınların karşısında her erkek biraz çirkindir. egemen olamaz, ne kendine ne kadına. bilemez ne yapacağını, ne söyleyeceğini. parası varsa biraz daha şanslıdır, biraz yakışıklıca bir adamsa yakışabilecekleri ihtimali için rahattır ama en önemlisi biraz anlayabiliyorsa karşısındakinin dilinden, benzer acılar çektilerse, benzer korkular atlattılarsa, dünyaları ilgi çekiciyse, birbirlerini görebilirler yüzlerinde
6.acı ve acı çekme, büyük bir zekaya ve duyarlı bir yüreğe sahip kişiler için her zaman kaçınılmazdır
7.insan hakettiğini alırmış
8.insanlardan insanlar diye bahseden insanlardan oldum olası nefret etmişimdir.
9.yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu; oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu
10.bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler. her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır
11.Ben en korkaklarından biriydim, diye devam etti, fakat başkalarına cesaret vermek için, kendimi yürekli gibi göstermeye çalışırken, ben de cesur oldum.
12.hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum
13.Muhtaç olduğun kudret, damarlarındakı asil kanda mevcuttur
14.hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı değildir, kitap hariç
15.büyük aşklar büyük kavgalarla başlar dediler. kahveden adam toplayıp sevdiğim kızı dövdük.
16.bir silgi gibi tükendim ben. başkalarının yaptığını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa . ben kurşun kalem silgisiydim. azaldığımla kaldım
17.anavarza binekleri , kurda benzer sinekleri , memed sana oğul demem , yıkmayınca konakları
18.bir şey sona ermek için başlamıştır. serüven uzamaya gelmez, ona hayat veren ölümüdür yalnızca. jean-paul sartre-bulantı
kimin nerede oturacağının hiçbir önemi olmadığını, ilk sırada olanın, ender olarak birinci derecede önem taşıdığını anlamıyorlar ki bu ahmaklar! kimi krala, bakanı hükmeder; kimi bakana da müsteşarı! bu durumda birinci derecede önem taşıyan kişi kimdir? bence bu kişi, diğerlerini değerlendirebilen ve onları, kendi tasarılarını gerçekleştirmek için kulanacak kadar kudret ve kurnazlığa sahip olan kişidir. goethe-genç werther’in acıları
perdeyi kaldırıp arkasına adım atmak! işte bu kadar! bu ikircim ve kararsızlık niye? perde arakasının nasıl bir yer olduğu bilinmediği için mi? açık seçik bir bilgimizin olmadığı konulara kargaşayı ve karanlığı atfetmek, tinimizin bir özelliği değil midir? goethe-genç werther’in acıları
19.kalbindeki sevgi sözcükleri gözlerine sıkışıp kalmış gibi. ben hayatımın tüm vaktini, senin bu bakışına harcadım sevgili!
20.”arabayla uzaklaşırken arkanızda bıraktığınız insanların düzlükte ufalarak nokta haline gelip kaybolduklarını gördüğünüz anda hissettiğiniz o duygu nedir? fazlasıyla büyük bu dünya, bizi ezip geçiyor duygusudur bu; ve vedadır. ama biz yine de gökyüzünün altında bir sonraki çılgın maceraya doğru koşarız.”
21.”Sen dünyanın en iyi insanı olsan da sonuçta bir hazaralı’ sın
22.Gerektiği zaman ağlamaktan çekinme. Çünkü ‘Gözyaşları söyleyemediklerini söylemek içindir sadece’// Dostoyevsky
23.evlenmek, iki insanı birbirine uydurmak için üst üste koyup ütülemek gibi zorlama bir iş.
24.”insan öldürmek suçsa, yaratmakta mı suç?
26.paris te kibar insanlar, varoşlarında mert insanlar yaşar
27.”kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk ! sen büyü hele, Bak ne oyunlar oynayacaklar seninle
28.Gerçek, insanın gözüne bakmadığı anda batar.
yarım kalan yürüyüş – mehmet eroğlu.
Özlem, insanların kendilerine eziyet etmek için keşfettikleri o duygu!
yarım kalan yürüyüş – mehmet eroğlu.
29.”ben seni seviyor muydum ki, beni kaleme kâğıda âşık ettin.”
fark ettiysen sonuna da üç değil tek nokta koydum. artık bitti nasılsa diye. araya bir de virgül attım, belki dönüm noktası o sorudur diye. sonra da tırnak içine aldım, bize ait geriye kalan tek şey bu “cümle” diye.
30.biz talebeyken şeydik
iyi arkadaştık şeylen
biliyorsunuz şeylen şey olunmaz
ben şeyi bitirince babam
şey dedi şey Partisine girdim
zaten şeyle evlenmiştim
şey şeye gidelim dedi gittik
şeysiz de olmuyor döndük
iki şeyim oldu büyüdüler
doktor sende bir şey var diyor simdi
tabiy bende bir şey var: sayamadığın kadar
kimse dokunamaz benim şeyime
çünkü ben bir şeyim
her şey de bir şeydir ama
ben başka bir şeyim
ben şeyim